Webrazzi Summit 2025 kapsamında, bütün gün 5 farklı salonda, birbirinden değerli katılımcıların bilgi ve deneyimlerini siz kıymetli konuklarımızla paylaştık. Etkinlik “Türkiye Girişimcilik Ekosisteminin 2025 Yılı ve 2026 Beklentileri” başlıklı oturumla günün sonuna yaklaşıyor.
Bu oturumda Commencis Kurucu Ortağı ve CEO’su Fırat İşbecer ve Spyke Games Kurucu Ortağı ve CEO’su Rina Onur Şirinoğlu; Webrazzi Kurucu ve CEO’su Arda Kutsal‘ın sorularını yanıtladılar.
Rina Onur Şirinoğlu, oyun sektörüne dışarıdan bakmanın kolay olduğunu ancak içeride dinamiklerin çok daha karmaşık olduğunu belirtiyor. Yatırımlar ve değerlemeler cazip görünse de hızlı büyümenin bazı girişimlerin potansiyeline ulaşamadan yolda kalmasına yol açabileceğini vurguluyor.
Şirinoğlu, Çin’deki regülasyonlar nedeniyle Çinli oyun şirketlerinin Batı pazarına yöneldiğini, “Batı’da harcayamadıkları parayı farklı coğrafyalarda harcıyorlar” dedi.
Fırat İşbecer, Türkiye’de son dönemde FinTech, Türk dizileri ve yapay zeka gibi yeni yatırım alanlarının öne çıktığını belirtiyor. İşbecer, Türkiye’nin FinTech alanında ciddi bir ivme kazandığını belirtiyor.
Öte yandan Türk dizi sektörünün artık küresel ölçekte söz sahibi olduğunu ve dijital platformlarla değerinin arttığını vurgulayan İşbecer, yapay zekanın ise teknoloji yatırımlarının büyük kısmını oluşturduğunu ve artık yaşamın merkezine yerleştiğini ifade etti. İşbecer, yapay zekanın içerik üretiminde ağırlık kazanacağını ve bazı sektörlerde tüketimde azalmalara yol açabileceğini belirtti.
Bankacılık gibi alanların yapay zeka için pek giremediği alanlar olduğunu ancak Amazon ve Google gibi platformların bazı işleri ikame edebileceğini ekledi.
Rina Onur Şirinoğlu, Türkiye’de basit ama etkili fırsatların giderek arttığını, erken aşama yatırımlar için hala büyük potansiyel bulunduğunu belirtiyor. Yurt dışı yatırımcıların bağlantılı ve akıllı olduğunu ancak tüm dünyadaki fırsatlara yatırım yaptıklarını hatırlatan Şirinoğlu, yüksek beklentiler yerine gerçekçi yaklaşımın önemine dikkat çekiyor.
Şirinoğlu, 2026’da IPO’ların artış göstereceğini öngörüyor ve Amerika’da faizlerin destekleyici kalmasının, şirketlerin büyüme fırsatlarını değerlendirmesine imkân tanıyacağını belirtiyor. Bu durumun genel olarak piyasaları pozitif etkilemesi bekleniyor.
