Türkiye’nin Eurofighter Typhoon savaş uçaklarını tedarik etme yönündeki girişimleri ve beraberinde Meteor uzun menzilli havadan havaya füzelerini edinme olasılığı, Yunan medyasında geniş yankı buldu. Yunanistan’dan yapılan değerlendirmelerde, bu gelişmenin Ege’deki askeri dengeyi etkileme potansiyeli taşıdığına dikkat çekilirken, Atina’nın elindeki Rafale ve F-35 uçaklarının hâlâ üstünlük sağladığı ileri sürüldü.
Yunan kaynaklar, Türkiye’nin toplamda 44 adet Eurofighter tedarik etmesi durumunda, özellikle Meteor füzeleriyle birlikte önemli bir hava üstünlüğü kazanabileceğini belirtirken, bu durumun Yunan Hava Kuvvetleri’nin elindeki avantajı zayıflatabileceğini itiraf etti. Buna karşın Yunanistan’ın, Rafale uçaklarında kullanmak üzere Fransa’dan temin ettiği Meteor’ların ötesine geçmek istediği ve daha gelişmiş hava-hava füze sistemleri için alternatif arayışına girdiği bildirildi.
ABD’den talep edilen AIM-120D-3 füzeleri için Washington’un ilk etapta olumsuz yanıt verdiği, ancak F-35 savaş uçaklarının teslimat süreci başladıktan sonra bu kararın değişebileceğine dair beklentilerin olduğu ifade edildi. Bu durum karşısında Yunanistan’ın gözünü İsrail ve Hindistan gibi dost ülkelere çevirdiği aktarıldı. Habere göre, İsrail yapımı SkySting füzesi —250 kilometrelik menzili ve elektronik harp koşullarında etkinliği sayesinde— Hindistan’ın daha uzun menzilli Astra MK-3 füzesine göre ön planda tutuluyor.
Öte yandan Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasının ardından Eurofighter’a yönelmesi, Yunan basını tarafından “gecikmiş ama kritik bir karar” olarak nitelendirildi. Ankara’nın özellikle Tranche 4 veya Tranche 5 versiyonlarına odaklandığı, bu yeni nesil uçakların teslimatlarının 2030’dan sonra başlamasının beklendiği ifade edildi. Aynı dönemde Yunanistan’ın F-35 filosunu aktif olarak kullanmaya başlamış olacağı vurgulandı.
Haberde dikkat çeken bir başka bölüm ise Türkiye’nin yerli savaş uçağı KAAN için yürüttüğü motor arayışına ayrıldı. Yunan basını, Türkiye’nin Eurofighter motorlarını üreten Eurojet konsorsiyumundaki şirketlerle yakın temas kurduğunu, özellikle İngiliz Rolls-Royce, Alman MTU ve İspanyol ITP Aero gibi firmalarla savunma iş birliğini derinleştirdiğini yazdı. Baykar’ın, Avio Aero ile bağlantılı İtalyan Piaggio Aerospace’i satın alması da bu stratejinin bir parçası olarak yorumlandı.
Yazıda, Türkiye’nin geçmişte üç kez Eurofighter programına katılma teklifini geri çevirdiği hatırlatılırken, bugünkü şartlarda bu platformun Türk Hava Kuvvetleri için bir “kurtuluş kapısı” hâline geldiği belirtildi. Katar’ın kısa süre içinde Eurofighter filosunu elden çıkarmasının da bu uçaklara yönelik memnuniyetsizliği gösterdiği savunuldu.
Sonuç olarak, Yunanistan’ın Türkiye’nin hava gücünü artırmaya yönelik adımlarını dikkatle izlediği, hem teknoloji hem de silah sistemleri bazında yeni iş birlikleriyle aradaki farkı açma niyetinde olduğu açıkça görülüyor. Fakat satır aralarına yansıyan endişeler, Atina’nın Ege semalarında hava üstünlüğünü uzun vadede garantilemekte zorlanabileceğini de gösteriyor.